Tek çocuk olmak paylaşmakta bir elden bin bir ele uzanmak
demektir.
Paylaşmak ne kadar masumca , hoyratça olmayan ve içini ısıtan bir ihtiyaçtır.
Doksanların sonu koca teyzeler ‘’tek çocuk bencil olur paylaşmayı sevmez’’ algısını oluşturmakta.
Doksanların sonu ailenin tek çocuğuyum. Bu algıyı oluşturmak isteyenlere inat masumca direnerek böyle bir şeyin olmadığını savunuyorum.
Paylaşmak ne kadar masumca , hoyratça olmayan ve içini ısıtan bir ihtiyaçtır.
Doksanların sonu koca teyzeler ‘’tek çocuk bencil olur paylaşmayı sevmez’’ algısını oluşturmakta.
Doksanların sonu ailenin tek çocuğuyum. Bu algıyı oluşturmak isteyenlere inat masumca direnerek böyle bir şeyin olmadığını savunuyorum.
Annem bana üç tekerlekli kırmızı bir bisiklet almış sonunda rüyalarım gerçek
olmuş. Yedikule’de cadde üzerinde oturuyoruz. Aman kızımızın başına bir şey
gelmesin durumu var. Bu yüzden evde
sürmeye çalışıyorum. Etrafımda çocuk gülüşleri yok, bir tur versene, bu gece
bisikletin bende kalsın mı eksiliği var.
Yaramazlık yapıp annemi defalarca üzdüğüm, yaparken anneme sürekli ‘’Göksel-sabır’’ şarkısını söylettirdiğim, geceleri uyumayıp sürekli bağırarak o kırmızı bisikleti istiyorum ben diyen kız gitmişti. ‘’Esmer abi al bu bisikleti işe bununla gidip gelirsin’’ dedim. Esmer abi : ‘’ Bu bisiklet bana olmaz ama kardeşlerime götürmemi ister misin ? ’’ dedi . Daha çok mutlu oldum. Esmer abiye bisikleti verir vermez cebimdeki mor renkli parayla bir sürü yiyecek ve favorim Ayşegül kitaplarından aldım. Aldığım şeyleri Asla paylaşmayacağımı düşünen annem şok içinde bana bakmaya devam ediyordu. Esmer abinin yanına oturdum. Aldıklarımı yedik hem de bana Ayşegül nasıl tatile gitmiş onu okudu.
Paylaşmaya devam ettikçe Esmer abiyi hiç unutmadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder