Teşekkür ederim Nasıl Başladı
Kızımızın
Adı Ne Olsun
Biraz olayların başına gidelim:
Unutulmuş yaşanmışlıkları hatırlamak gerek bazen,
okunan her kelimeyi sevmek gerek ,
Hatırladıkça zevk almak gerek belki yarım bir gülümseme belki de Bihter Ziyagil gibi acı bir tebessüm gerek…
Çayından kahvenden aldığın bir yudumu hoş sohbet veya yaşanmışlıkları güzel yad ederek hatırlamak gerek…
Geleceğin kaygısıyla dolu her gün bir yeni adım atarken belki de molalarda geçmişle yaşayıp geçmişi sevmek gerek.
Bu kadar huzur veren gereklilikte geçmişe fazla takılı kalırsak Firdevs Yöreoğlu gibi bir sona da gelebiliriz.
Kendimi unutmamak size de kendinizi hatırlatmak için ben ve kelimelerim baş başayız..
Annem Sarı Papatya , babam Bıyıklı Kamil Bey evliliklerinin 4.senesinde güzel bir umudun gelmesini beklemektedir. Annem hamileliğinde bebeğimi kaybetmemeliyim diye kendine dikkat ederken babam bebeğimize nasıl bir gelecek hazırlamalıyım kaygısıyla beklemektedir. Bu güzel bekleyişlerin yanı sıra cinsiyetim öğrenilmeden ilk kaosum vatana millete hayırlı olmuş ama benim haberim yok çünkü ben annemin karnında takılıyordum.
İsim koyma krizi bizim ailede birden çok ferdi ilgilendirir olmuş . Ailenin ilk torunu ve herkes kendinden pay biçmek ister olmuş. Aslına baktığınızda çocuğun bir anne ve babası var ama herkes kendince isim koyma zorunluluğu hissetmiş.
Babamın babası sevgili Asabi Bey ruhsal hastalığı olan biriymiş.
Asabi Beyin bir aile geleneği olarak iki oğluna babası ve amcalarının ismini koymuş. İlk torun ben olduğum için kendi isminin konacağını düşünüyormuş hatta bu bir emirdir olarak algılanmasını istemiş.
Ailede emir büyük yerden olunca herkesi bir korku ele alır .90’lı yıllarda hiçbir anne çocuğunun ‘’Asabi’’ olmasını istemez.Annem klasik bir önlem alarak babama ‘’oğlan olursa ben kız olursa adını sen koy derken’’ cinsiyetim çoktan öğrenilmiş. Bu seferde Asabi Bey babaannemin adı olması gerektiğini söylemiş .
Yalnız adam kesinlikle diğer dedemi ve anneannemi düşünmüyor. Onlarda bir isim söylerse bir İtalyan ailesinden geldiğim sanılabilirdi.
Adam gerçekten diğer aile fertlerini düşünmemiş olaya artık iyi yönden bakamayacağım. Bir isim koyma konusunda olayların baş kahramanı olmak istemiş.
Olayların gidişatına daha fazla dayanamayan babaannem dedemin önünü keser. Öyle bir geçer zamanda ki Hasefe Ana seferberliği yapan babaannem hayatımı kurtarır. Kısacık boyuyla kocasının önüne kendini atar ve ‘’Böyle bir gelenek falan yok bir ailede iki tane aynı isim olmaz der (al dedi git dedi koyacağı ismi dedi git dedi ne yaparsa yap dedi )
Dedem bir yere gidemez ama aile geleneği gider yeni bir devir başlar.
Babam ismimi koyarken birden fazla üniversite okumuş annemin akrabasının bir kızının adını düşünmüş ya da tam olarak ne düşündüğünü bilemiyorum. ‘’Gamze’’ olmasına karar vermiş.
O yıllarda üç kızdan birinin ismi ece, gizem vs. ve türevleri böyle dememin sebebi ben gamzehan bile duydum artık nasıl bir yokluksa …
Daha ismimin koyulmasında bile kaosa sebep olmuşum .Ama şanslıymışım ki kendime yakışan bir ismim var. Bu şans biri ya da birileri tarafından bana veriliyordu. Kaderimin adını belirleyen bu maceramızda ilk şansım babamdan gelmişti .
Bazen öyle bir isime sahip olursunuz ki anlamını sadece size ait olan izler taşırsınız, bu yüzden herhangi bir sohbet ortamında ‘’senin ismin bu olmalıymış sana başka bir isim düşünemiyorum ’’ denilebilir.
Biraz olayların başına gidelim:
Unutulmuş yaşanmışlıkları hatırlamak gerek bazen,
okunan her kelimeyi sevmek gerek ,
Hatırladıkça zevk almak gerek belki yarım bir gülümseme belki de Bihter Ziyagil gibi acı bir tebessüm gerek…
Çayından kahvenden aldığın bir yudumu hoş sohbet veya yaşanmışlıkları güzel yad ederek hatırlamak gerek…
Geleceğin kaygısıyla dolu her gün bir yeni adım atarken belki de molalarda geçmişle yaşayıp geçmişi sevmek gerek.
Bu kadar huzur veren gereklilikte geçmişe fazla takılı kalırsak Firdevs Yöreoğlu gibi bir sona da gelebiliriz.
Kendimi unutmamak size de kendinizi hatırlatmak için ben ve kelimelerim baş başayız..
Annem Sarı Papatya , babam Bıyıklı Kamil Bey evliliklerinin 4.senesinde güzel bir umudun gelmesini beklemektedir. Annem hamileliğinde bebeğimi kaybetmemeliyim diye kendine dikkat ederken babam bebeğimize nasıl bir gelecek hazırlamalıyım kaygısıyla beklemektedir. Bu güzel bekleyişlerin yanı sıra cinsiyetim öğrenilmeden ilk kaosum vatana millete hayırlı olmuş ama benim haberim yok çünkü ben annemin karnında takılıyordum.
İsim koyma krizi bizim ailede birden çok ferdi ilgilendirir olmuş . Ailenin ilk torunu ve herkes kendinden pay biçmek ister olmuş. Aslına baktığınızda çocuğun bir anne ve babası var ama herkes kendince isim koyma zorunluluğu hissetmiş.
Babamın babası sevgili Asabi Bey ruhsal hastalığı olan biriymiş.
Asabi Beyin bir aile geleneği olarak iki oğluna babası ve amcalarının ismini koymuş. İlk torun ben olduğum için kendi isminin konacağını düşünüyormuş hatta bu bir emirdir olarak algılanmasını istemiş.
Ailede emir büyük yerden olunca herkesi bir korku ele alır .90’lı yıllarda hiçbir anne çocuğunun ‘’Asabi’’ olmasını istemez.Annem klasik bir önlem alarak babama ‘’oğlan olursa ben kız olursa adını sen koy derken’’ cinsiyetim çoktan öğrenilmiş. Bu seferde Asabi Bey babaannemin adı olması gerektiğini söylemiş .
Yalnız adam kesinlikle diğer dedemi ve anneannemi düşünmüyor. Onlarda bir isim söylerse bir İtalyan ailesinden geldiğim sanılabilirdi.
Adam gerçekten diğer aile fertlerini düşünmemiş olaya artık iyi yönden bakamayacağım. Bir isim koyma konusunda olayların baş kahramanı olmak istemiş.
Olayların gidişatına daha fazla dayanamayan babaannem dedemin önünü keser. Öyle bir geçer zamanda ki Hasefe Ana seferberliği yapan babaannem hayatımı kurtarır. Kısacık boyuyla kocasının önüne kendini atar ve ‘’Böyle bir gelenek falan yok bir ailede iki tane aynı isim olmaz der (al dedi git dedi koyacağı ismi dedi git dedi ne yaparsa yap dedi )
Dedem bir yere gidemez ama aile geleneği gider yeni bir devir başlar.
Babam ismimi koyarken birden fazla üniversite okumuş annemin akrabasının bir kızının adını düşünmüş ya da tam olarak ne düşündüğünü bilemiyorum. ‘’Gamze’’ olmasına karar vermiş.
O yıllarda üç kızdan birinin ismi ece, gizem vs. ve türevleri böyle dememin sebebi ben gamzehan bile duydum artık nasıl bir yokluksa …
Daha ismimin koyulmasında bile kaosa sebep olmuşum .Ama şanslıymışım ki kendime yakışan bir ismim var. Bu şans biri ya da birileri tarafından bana veriliyordu. Kaderimin adını belirleyen bu maceramızda ilk şansım babamdan gelmişti .
Bazen öyle bir isime sahip olursunuz ki anlamını sadece size ait olan izler taşırsınız, bu yüzden herhangi bir sohbet ortamında ‘’senin ismin bu olmalıymış sana başka bir isim düşünemiyorum ’’ denilebilir.
İsim ve hatta soy isim konusunda uçlarda yaşayan kulağa
aşina olmadıklarımızda var. Onlarda
farklılıklarıyla hayatlarımıza renk katıyorlar. Kötü bir şey söylemiyorum
ya da dalga geçmiyorum.
Hiç unutmam dershaneye gittiğim zamanlar farklı isimler hakkında bir hocamızla sohbet ediyorduk. Onların memleketinde hiç duyamadığınız insanın aklına muzurluk sokan isimler varmış. Mesela şeyime gündoğdu, bilgi sayar, olgun portakal, bayram amca, satılmış safra, düzgün yosma, dursun evet, nadir verir, aşkın azgın, vb. isim soy isimlerinin hakim olduğunu söylemişti. Böylesi de zor sanırım her ailede bir Asabi Bey olabiliyor. Kesinlikle dalga geçmiyorum biliyorum böyle olmasını sizde istemezdiniz sizi farklı kılanda en başta böyle isimlere sahip olmanız.
Hiç unutmam dershaneye gittiğim zamanlar farklı isimler hakkında bir hocamızla sohbet ediyorduk. Onların memleketinde hiç duyamadığınız insanın aklına muzurluk sokan isimler varmış. Mesela şeyime gündoğdu, bilgi sayar, olgun portakal, bayram amca, satılmış safra, düzgün yosma, dursun evet, nadir verir, aşkın azgın, vb. isim soy isimlerinin hakim olduğunu söylemişti. Böylesi de zor sanırım her ailede bir Asabi Bey olabiliyor. Kesinlikle dalga geçmiyorum biliyorum böyle olmasını sizde istemezdiniz sizi farklı kılanda en başta böyle isimlere sahip olmanız.
Bende hayatıma ‘’Gamze’’ olarak başladım işte bu yüzden
‘’Teşekkür ederim Bıyıklı Kamil Bey siz benim en iyi babamsınız.
Bir dakika yanlış yerden başladım!
Şuan çook uzak diyarlardan kalabalığın, kaosun olmadığı 1865 yılından bildiriyorum. Elektirik 1880 yılında kullanılmaya başlandı. ''Çaktırmayın!'' .
Her şeyin en başına gidip zamanda yolculuk yapmalıyız. En en başına! dedim ve ne oldu ?
Bir sonraki hikayemizde annem ve ben 9 yaşındayız bir terslik oldu bunu uzun uzun anlatacağım. E- devlette soy ağacının en başında bulunan Ragibe teyzenin yanına manastıra gittik.
Galiba her şey benden öncesiyle alakalı acaba ne ?
Bir dakika yanlış yerden başladım!
Şuan çook uzak diyarlardan kalabalığın, kaosun olmadığı 1865 yılından bildiriyorum. Elektirik 1880 yılında kullanılmaya başlandı. ''Çaktırmayın!'' .
Her şeyin en başına gidip zamanda yolculuk yapmalıyız. En en başına! dedim ve ne oldu ?
Bir sonraki hikayemizde annem ve ben 9 yaşındayız bir terslik oldu bunu uzun uzun anlatacağım. E- devlette soy ağacının en başında bulunan Ragibe teyzenin yanına manastıra gittik.
Galiba her şey benden öncesiyle alakalı acaba ne ?